20 Eylül 2008 Cumartesi

MeRsİN_____ Mutlu Son _____

Geldik ya huuu... :)



Mis gibi bir gözleme...


Antalya Mersin karayolunun tehlikelerinden bir örnek... Gercekten yol cok dar.Ayrıca saatlerce su bulamıyorsunuz... 45 derece sıcaklıkta su problemi gercekten insanı zorluyor.Bu yolu yapıcak arkadaslara uyarı... en az 2 L termusta su taşımalısınız.



Anamur...


Muz seraları...



Mersine azıcık kaldı... üzülüyorum bi taraftan...



Tarih...




son 97 km... :((
Gercekten üzüntüm agır basıyor,turumu kazasız belasız bitirmenin sevinci kursagımda duruyor.Ve kursagımda ki o dügümlenme hep kalsın diye yavas yavas ceviriyorum pedalı...



Son 60 km...



Aylar sonra Kızkalesi gülümsemeyle karşılıyor beni...


Ve BİTTİ... Başardım...



Yüzlerce tabela,Yüzlerce insan... Zorluklar,sevinçler ve beni hayata baglayan bilinmezlik... Bitti... (Şimdilik)



Söyleyecek onlarca cümlem var ama sadece şu geliyor şuan aklıma,ruhuma...

Hayatın İçinde Olmak Sadece Nefes Almak Değil... O hayata renk katıp,renk cümbüşünde Mutluluk aromasını bulup hiç kaybetmemek için çabalamaktır...

Sevgiyle kalın dostlar... Eğer doğaya aşık,insanları sevebilen biriyseniz sizde yapabilirsiniz,sadece amacınız Mutluluk olsun...

Ben sadece bir örnegim...

MUTLUKALIN...

Feyyaz ALAÇAM :D


8 Eylül 2008 Pazartesi

Antalya_____

Antalya'ya dogru giderken bisikletçi abim Serkan TAŞDELEN'in tavsiyesiyle Saklıkent'e sapıyorum...

İncir satan çocuklar... o kadar şekerler ki, köpekleride var :)
Bu fotoğraf hayatımda çektigim en güzel fotoğraf oluyor benim için...


Gavun İçi Dondur Ma :D



Saklıkent'e varıyorum.Gercekten cok güzel biyer rafting bile yapabiliyorsun.Tabi amatörce cünkü akıntı cok vahşi değil huzur veren bir akıntısı var suyun...



Kalkan'a dogru giderken günbatımı...






Kalkan'ın girişindeki hoşgeldin adası...

Şimdide hayran kaldıgım Kalkan - Kaş arasındaki muhteşem yol 30 km'de nerdeyse 30 ada var...











Gercekten tatlı bir yer... küçük ama renkli...


Kaş rampasını cıkarken o rampayı cıkmaya degen Kaş manzarasını görüyorsunuz arkamda...

0' dan 480'e yaklasık 30 dakikada cıkıyorum :D

15 km'lik bir iniş :D :D :D
ve Demre'deyim...

Bir şeker kız daha... diger kızdan farkı, incir satan küçük kız aksam sofrasına 1 ekmek daha koyabilmek için meyve satıyor,bu şeker küşük kız da sıkılmış meyvenin suyunu pipetle içiyor.Bu iki kız bana bir hayat dersi örnegi sunuyor istemeden 'bu dünyada eşitlik diye bir kavram yok,insan bireysel bir varlık ve hayatın getirdigini yasıyor' .Size üçüncü ahıs olmak zorunda olan bir kızdan daha bahsetmek istiyorum ki uçurumu anlayalım hep beraber kim mi o... Afrika'da susuzluktan ölmemek, yasayabilmek için idrarını içmek zorunda olan bir küçük kız çocugu hayal edin...
cok seker yaa... bakışlarında bişey var...


Finike...



Sabah uyandıgımda ilk gördügüm manzara... 9 km'lik bir rampa...



Bide uyanabilsem rampayı cıkmaya başlicam ama 4 saat lik uykuyla cadırı toplayıp günesten önce uyanmaya calışmak herseye ragmen cok güzel bir duygu olmuştur benim için...


VE yine kahredici bir görüntü... Olympus yanıyor...


Kemer'deyim...


Hehe sıcaklıga bakın saat 16:00... 12:30 u düşünemiyorum bile...

Antalya göründüüüü...


İlk Mersin yazısı... Vatana millete hayırlı olsun... son 445 km


Karizma deve... yan yan bakıyor bana...

Alanya Alman ve Rus'ların en cok tercih ettigi tatil beldesi...

Gazipaşa'ya doğru Muz ağaçları kapladı 2 yanımı...

Muzun kilosu 1 ytl... evet barbunya pilakinin yerini alamaz ama besinlerim listesine giriyor (Barbunya - Muz - Su)


harika bir koy... denizin rengini anlatamam görmeniz lazım...
Yüzyıllardır ayakta olan yapılar önüme çıkmaya başladı memleketime dogru giderken...




Mavi Bulutu bile muzla besliyorum... :D



Antalya sınırlarından son manzara...