17 Temmuz 2008 Perşembe

Çanakkale___

Çanakkale'ye giriyorum...


KOru Dağı...

Güzel bir iniş güzel bir manzara...


Hani şarkısı varya Evreşe yolları dar... diye güzergahımda olmasada yolları dar mı aceba diye bakmak için ögle molasını Evreşe'de vermeye karar veriyorum,giriyorum o dar yollara...


Yogurtlu kızartma ve Prinç pilavı yiyorum... harika...



Evresenin ayranı meşurmuş... 2 ayran içiyorum... süper


Evet 1995 km'de ilk lastigimi patlatıyorum... Mavi Bulutu cevirmişken bide jant ayarı cekiyorum... Moralim bozulmuştu bi türlü lastigi patlatamamıştım, rahatladım... :)


İşte yollar






Biraz dar :)


İki Evreşeli Çocuk peşiöme takılıyorlar yol ayrımına kadar...


Evreşe'dEN bi çıkıyorum o da ne kocaman kuşlar...


Beni görünce kaçıyor tabi,insandan cok herseye benziyorum :)


Yel degirmenleri...





Gelibolu' da bir benzinlikte konaklıyorum...



Ve tur boyunca ilk kez moralim bozuluyor yüzüm düşüyor... çünkü bu can acıtıcı manzarayı görmek zorunda kalıyorum km lerce... Heryer yanmış... yeşil yerini siyaha bırakmış.Bu manzaraya sebep olan kimse azıma geleni sayıp sövüyorum... canım gercekten sıkılıyor,cok hemde cok...









Eceabata girerken sahte bir gülümseme yangın manzarasından sonra :(


Bi abi Mavi Bulut'u inceliyor... bende onu... :)



Vapurdayım...




Vapur yolculugu bitti... artık Çanakkale'deyim...



Çanakkale İçinde Aynalı Çarsı...




Truva Atı...


Çanakkale'nin SAglıklı Polisleri...
Akşam otelde dinlenip ertesi gün öglen yola koyuluyorum... derken lastigimin patladıgını farkediyorum ve Bianchi yetkili servisi Murat Abi'nin dükkanını tarif ediyorlar... Cok yardımcı oluyor Murat Abi,bir de kart veriyor Bianchi yetkili servislerinde bakım yaptırabilmem için.Bi soda ısmarlayıp yol hakkında bilgi veriyor ve ugurluyor beni...
Mutlukalın...








Edirne__






Keşan'dayım...


Gelmişken bide Yunanistan mı yapsam aceba... :)
Koru Dağı başladı... cok güzel gercekten...

Edirneden Bu kadar sırada Çanakkale var...


Tekirdağ__

Sonunda atıyorum kendimi Tekirdağ'a


Sagda bir at arabası görüyorsunuz tam iki yolun ortasından gidiyor...




Abe Yol dümdüz...


Heryer Ayçiçegi... cok güzeller...

Gün batımında Tekirdağ'ın merkezine giriyorum...


Tekirdağ köftesi yiycem diye yolumu kaybediyorum aksam aksam.Bir otel,alt katı restorant Ali'nin yeri... Bana diyorlar ki ' dostum sen bu gece bizim otoparka kur cadırını zaten saat 22,00 olmuş... bende kabul ediyorum bu teklifi kuruyorum cadırı...


Sabah açık büfe kahvaltı yapmazmısın diyorlar... Yapmaz mıyım? :)


yola devam ediyorum... asfaltın ortasından ayçiçegi çıkmış garipsiyorum :)







Tek yemek yenilicek yer var yolumun üstünde,tek yemek te Satır Köfte... 3 hayvanın etlerinin karışımından yapılıyor... cok lezzetli







Yaşasın İstanbul 169 km geride artık oksijeni hissediyor hücrelerim...

Günbatımına dogru Malkaraya geliyorum. Bi soda almak için markete ugruyorum Abe nerden gelip nereye gidiyon beaa,zenciye dönmüşsün sürülürmü pisiklet bu sıcakta beaa müdür... diyor bi trakyalı abim... :)


Gün batımıyla Tekirdağ'a veda ediyorum...