16 Ağustos 2008 Cumartesi

Muğla____

Muğla'dayız...



Ve bagajın başka biryeri sorun cıkartıyor bana ve artık sanayi falan yok... ayrıca canayiye verecegim paraya yazık diye düşünüyorum.Yüregi kocaman bisikletci abilere bir telefon acıyorum.Bisikletleri Trafik böl. dent. ye bırakıp otobüsle Muğla'nın merkezine gidiyoruz.Bisikletci Ali abiyi bulup yeni bir bagaj almak için...


Baksanıza... yavas yavas atmaya başlamış...

Ve Ali abinin dükkanındayız... Birer soda içiyoruz,bire bütün iyi niyetini gösteriyor Ali abi... Demir bir bagaj alıyorum...

Vedalaşıp Milas otobüslerine dogru yol alıyoruz...
Milas'tan hareket edip Bodrum'a oradan da Özgü'lerin yazlıgının bulundugu yere Gümüşlüge gidiyoruz...


Şu manzaraya bakın... Adalar.

Evet burasıda 2 gece dinlenecegim Özgü'lerin yazlıgının manzarası... Kocaman bir ada evin önünde mavi bir havuz... süper...






Ben rotamda olmamasına ragmen Datça'ya ordanda Marmaris'e gitmeye karar veriyorum.Bodrum'dan atlayıp feribota 2 saatlik deniz yolculuguyla Datça'ya varmayı planlıyorum ve tam feribota binecekken Fedon'la karsılasıyorum.Cok sportif bir havası var bi görseniz... harika... ole...









hmm... Nefes alınacak nadir yerlerden.Baksanıza su dogallıga ne bir taş var ne bir demir yıgını...

DAtça fotograflarını Marmaris konusunda vericem.Burası Marmaris'ten cıktıktan sonra Gökova-Akyaka'ya giderken yolda yakaladıgım bir kare...





BEn işte oraya aitim...
Gözlemem de var...
Cok seker bir yol... kocaman agaçların arasından geciyorsunuz.Burası önceden Şehirler arası yolmuş sonra yanına geniş bir yol daha yapmışlar.Orası kullanılıyor.Ama ben biraz nostalji yapmak istiyorum...

Akyaka'dayım mükemmel biryer...


Sabah Güneşten önce uyanıyorum... Hatta onu ben uyandırıyorum,saat 05,45 suları...
Benden önce uyananlarda var...


Kim Dogayla başbaşa sizce...
Evet ben

Doğayla başbaşayım...




Hov hov cekilin yoldan... Göçek rampasına geliyorum...
Geldim bile...
Manzaralarla büyülemek istiyorum sizi...



Fetiye göründüüüüü...


o Akşam Muğla da ögretim görevlisi bisiklet sevdalısı Mustafa hocanın yardımı ile Fetiyespor tesislerinde konaklıyorum.VE sabah meraklı genc futbolcularla sohbet ederken bir fotograf rica ediyorum kırmıyorlar beni...




3000 km yi bulduk haydi hayırlısı...

Kocaman bir rampadan sonra Ölüdenize iniyorum ve popülaritesine ragmen bakirligini nasıl korudugunu anlamaya calısıyorum...

Bugün dinlenme günüm... Bungulov evde kalıyorum 1 gece... insan kendini şımartmayı bilmeli ki nerede mutlu olduguna da net karar versin... Elimde Icetea ayaklarımı uzatmışım...
Ölüdeneiz sahilinden bir manzara...





Kaldıgım Beach Clup'ta önce barbekü partisi sonra yılan dansı...

Kaldıgım bungulov ev...

Arkadasta edindim partide :) vedalaştık...

Bu ne biliyor musunuz? Ölüdeniz'den Fetiye'ye inerken yaptıgım sürat.Tam 81.27 km... süratten nefret ederim ama... mecburen oluyor bazen yaklaşık 6 km lik bir iniş... Ve Muğla'ya sırtımı dönüp Antalyaya dogru devam ediyorum...











Hiç yorum yok: