Zonguldak'a girmiş bulunmaktayım dostlar...

Bir petrol ofisinin REstorantında sabah corbamı içip yoluma koyuluyorum...

Saltukova'dan Ereğli'ye geciyorum...

BU yazı beni çok ama cok ürkütüyor...

Filyos Antik kenti
Bir santral... :(

Bu şeker kız Türkan Ablanın kızı.Kim mi Türkan abla... Hayatı kavramış,yardım sever bir Zonguldak'lı.. ben rampa cıkartken yemek yemeye davet ediyor beni... Otutturuyor sofrasına... Yeşil fasülye ve domates var menüde hmm...

Cok sevdim Türkan Ablayı,sıcakkanlı,sevecen cok seker bir abla... kızıda kendine cekmiş gözleri parlıyor...

Türkan ablanın yanında karmını dosyurduktan sonra Çatalagazın o kötü trafiginde adım atmaya calısıyorum.İŞte manzara... nerden gecebilirim sizce.KArsıdan da trafik var...iki arac zor sıgıyor inananın :(

Evet Zonguldak'ın merkezine elveda diyorum ve Eregli'ye dogru yola koyuluyorum...

Yol çalışması var heryerde... zar zor ilerliyorum...

Saat 19:00 da Eregli'ye giriyorum.BU arada sayın abim Serkan Tasdelen bir haber salıyor bisikletseverlere... Genc dostum Eren karsılıyor beni... Ailesiyle konuşmuş bile müsafir etmek istiyor beni...

Gün batarken Eren'in babası Mustafa abi telefonla Ereni arayıp bizi yemege götürecegini söylüyor... VE yavas yavas gidiyoruz...

Mustafa Abi ve ben :)

Soldaki Eren ve Onun Seker bi o kadarda uçuk arkadası Berk...
Aksam meyveler,gündüz yöresel yemekler... 2 gece kalıyorum Mustafa Abilerde...
BU da simdiki halim... saat 03:01 artık yatmam lazım yarın yola koyuluyorum

İstanbul'a dogru...